31 Aralık 2022 Cumartesi

Son 2022

 Yılın son cuması, yılın son 12.30'u, son öğlen yemeği, son duası, son çayı, son rakısı, son satışı, son vedası, son geyiği, son metrobüsü, son dersi, son zili, son dakikadan beş dakika öncesi. Kısacası yeni bir başlangıç için son fırsat. Bitmeyen son. Son teknolojinin bile geride kaldığı bir zaman dilimi. Ne içesin var ne gidesin ne konuşasın. Sadece belirli bir mutsuzluk garantili belirli bir 'an' var. O son beklediğimiz 10 saniye. Herkesin iştahla beklediği öncesinde mideyi de, kredi kartını da, egosunu da tıka basa doldurmaya çalıştığı, tüketim düzenin son halkası olmasının verdiği hazla  beklenilen ama bir o kadar da kimsenin farkında olmadığı, olamadığı, kodlanmadığı o son anlar. Kimse sonrasında ne olacağını bilmediği son. Son işte son. 

25 Kasım 2022 Cuma

köpü

Her şey sabun köpüğü gibi bir an alacalı bulacalı

 bir an yok ortada
 
mutluluk gibi.

22 Temmuz 2022 Cuma

N'olur ki?

Daha 2 yaşında bile değil. Ama 200 yıllık plan yapıyorsun onun hakkında. Gün gelecek tanımayacak bile senin onun için yaptıklarını önemi kalmayacak. Doğada bunu gerektiriyor. Kim diyecek yalan. İçimizdeki vahşi insan koparıyor gün geçtikçe seni gerçek sevgiden. O yüzden seviliyor belki de minik şeyler. Bebekleri hatırlatıyor. Masumluğu, saflığı, duruluğu, temizlik, bayağı olmayan eşsiz bir sevgi. Karşılığı sadece güvenli bir kucak. Tanımadığı dünyaya karşı; en azından hazır olana dek. Çokta bişey değil bu beklenen o sevgi herşeye değer. O kollar, o masum öpücük, bazen hırçın bir ısırık. Sana zorlaştıran aslında değil onun varlığı. Senin ona olan bağımlılığın ondan vazgeçemeyişin. Bırak şımarsın bazen, bırak yanında uyusun, bırak kirlensin elleri, bırak kirletsin yerleri. N'olur ki?

8 Mayıs 2022 Pazar

Politika üzerine

Yaklaşık son 4 yılda halk olarak üzerimizde oynanan oyunların haddi ve hesabı yok. Sadece politik olarak diyemeyeceğim çünkü politikanın içinde olmadığı neredeyse hiçbir durum yok. Spordan covidine, pandemisinden tiyatro salonlarına, pazardaki fiyatlardan motor üstündeki kuryelerin şirket politikalarına kadar. iliklerimize kadar politikayla iç içeyiz. Şu cümleyi duymayan yoktur telefonda bir firmayla sorun yaşadığında şirket politikamız itibariyle ürünü veya hizmeti geri alamayız veya kabul edemeyiz. Ama müşteri memnuniniyeti adına size bi güzellik yapalım. Kurumsal dille rüşvet veya güzelleme. Hoşuna da gidiyor insanın öyle bir güzelleme ne acı ki. Bu da bizim acizliğimizi gösteriyor.  

Ama siyasetteki politikalar hiç güzelleme ile bitmiyor aksine gerilen sinir uçları yakalanırsa çek babam çek. Ger babam ger gerebildiğin kadar ne kadar gerginlik o kadar ekmek arası köfte. Burdaki köfteden saymayalım kendimizi biz burda olsak olsak anca köfte ekmeğin parasını ödeyen oluruz. Çünkü biz bedel ödeyenleriz. Yaşamak için bile değil, bir kesimi yaşatmak için.  O soğuk besin zinciri devam etsin diye çalışmak zorunda olan bizleriz. Sen sanıyorsun ki kriz var pandemi var dış politika savaş var kıtlık var. Bence bunlar yok bunlar gözümüzün önündeki beyaz değil de gri bir perde varya ondan akanlar. Biz o soğuk besin zincirini devam edebilmesi için mazot parası ödeyenleriz. Sen her aldığın kahvede, gidip saçmasapan ihtiyacın olmayan ürünleri fazla fazla alıp tükettiğinde soğuk zincire yardım bile etmiyorsun,  bir köle daha ekliyorsun. Sana sunulan her politikayı her gerginliği çaya süte bandırıp yediğinde politikacıların maaşlarına veya fan kulüplerine sıfır ve bir ekliyorsun.  Yapmayın araştırmadan okumadan her söylenene inanmayın. Aldığınız ürün hizmet ve politikaları eleştirin geliştirin gerekirse de değiştirin.