25 Mayıs 2011 Çarşamba

Bir eleştiri yazısıdır

    Bu yaziya nasi baslayacagim ama gene bir elestiri yazisidir bu. Yıl 2011 mayis ayı başı. Basketbol ligleri son sürat devam ediyor. Geçen sene milli takimimiz Dünya 2. si oldu.Bizi ekranlara kilitlediler herbiri bir efsane oldu gözümüzde. Belki de zirve denilebilecek yıllar basketbol tarihi için ülkemizde. Dünyada türk basketbolcularimizin adi aniliyor ama yalnizca "Türkiye" ve "Amerika"da. Maalesef avrupada pasaportumuz dolayisi ile oynama sansimiz çok az; birakin bosmanı `çömezman` bile vermezler bu lobicisizlige ilgisizliğe. Buna rağmen Beko Basketbol liginin seyir zevki (hakem kararlari hariç) oldukça yüksek.
    Şöyle uzun yıllara nazar baktığınızda, gözle görülür bi görsel değişim var masa hakemlerinin masalarında etrafında iki tane TB2L ya da TBL yazan kutular, ışıklı oklar takım elbiseli coachlar. Hakemler hala masa ile aynı maddeden. Değişim rüzgarından eser yok. TB2L Final four oynaniyor BEKO basketbol liginde oynamak için. Maçları izliyorum bizim oyunucularımızı yani Türk oyuncuları. Hemen hemen hepsi düzgün bir avrupalı oynucularıymış gibi izliyorum onları, oyun bilgisi, saha görüsü, pick and roll oyunlari, savunmadaki rotasyonu uyumu ile zevk veriyorlar izleyenlere. Tabi ki yeni jenerasyonun daha da iyi oynuyor ve oynamaları çok hoşuma gitti. Sonra baska bir maç haberi aliyorum. İzmir tarafından egenin en dişli takımı Karsiyakayi (öyle bir taraftarla herkes oynamak istesede kimi zaman streste yaratır) iki genç oynucu sirtliyor BEKO lig beşinciliğini garantiletiyorlar. Altyapı milli takımlarımız seviyesinde yurtdışından hergün güzel haberler geliyor, okuyoruz. Yakinda ikinici lig iki yabancili sisteme dönecek. Bahis siteleri işin içine girdikçe rant artacak, kazanmak hersey olacak kaybetmenin asaletini öğrenmeyi unutacak genç oynucular bir yandan da özünü altyapisinin yok olma noktasinda olan takimlar nesli tükenen türlere eklenecekler.   
      Genel olarak fikrim: İyi oynucu hiçbir zaman takıma zarar vermez aksine diğer oyunuclarıda yukarı çeker. İki yabancı olsun 2.ligimiz seyir zevki artsın ilgi çeksin. Bunu gerçekleştirmek için önce senin pasaportun avrupada ya da herhangi bir basketbol ülkesinde saygı görmeli. Oyuncularını teşvik etmelisin. BEKO basketbol ligindeki yabancı sayısını düşürmelisin ki. Senin ikinci ligin, birinci lig seviyelerine yaklaşabilsin ilgi çeksin. Herkes biliyor takımına yabancı oynucları doldurup havada uçuşan adamları izlettirip günlük hesapları kurtarmayı. Bir süre sonra havada uçan adamları değil isimlerini kazandıkları zaferlerle efsaneler arasına yazdırmış kendi basketbolcularını izlemek isteyecek insanlar göreceksiniz. Geç olacak. Hep bu başımızdakiler yok mu diye söylenip duracağız.Devşirme basketbolcuları söylemiyorum bile.

4 Mayıs 2011 Çarşamba

Taze Bitti Ajans vizonTL de










 Bu yazıyı kim okuyacak kim bilir.. Belki on kişi belki yüz  belki de bin yok artık çılgın proje. Egede küçük bi kasabadan yazıyorum yazılarımı bu aralar. Bozulmasın aralar :) kıskanmayın ya da varsın kıskanın! bırakın büyük şehirleri gelin sahillere rakı içelim, sevgiden aşktan bahsedelim, ateş yakalım. En sevdiğim ateş friendly fire. Onu da en son Bodrumda değirmen tepede yaktık. Öyle sıcak sıcak baktık dostlarla. İstanbul da yaşadıktan sonra burda  yavaş akar hayat, çay bitmez su bitmez, yürüyüş bitmez, esinti bitmez, hayal bitmez, yolu söylemiyorum bile. Burda ne biter biliyor musunuz? Umut biter, iş biter, gelecek hayalleri biter. İzlenen her ajans (eskiler ajans der haberlere) televizyondan o karakutu varya alır götürür umutları, hayalleri, yarınları. Çıkar bi çılgın aptal yerine koyar insanları yüzlerine yüzlerine istismar eder en kıymetli değerleri. Mındar eder kendi gibi tvdeki daha öneli haberleri..