10 Mart 2014 Pazartesi

17 aralık izliyorum gözlerim bozuldu...

17 aralık yolsuzluk soruşturmasından sonra benim gözümden olanlar...

önce bir sabah,

    4 bakanın oğlu ve bir yabancı uyruklu iş adamı  reza zarrab(ebru gündeşin kocası) önce gözaltına ardından da hapise atıldı.
Bakanların oğullarının evinde olmak üzere çok büyük miktarda paralar ve teknik takibe (yani dinlemeler) takılmış ses ve kamera kayıtları.
Bu sırada dershanelerin kapatılması gündemde; iktidar ve cemaat karşı karşıya açıklamalarda bulunuyor. Hükümet içinde bi ayrışma söz konusu.
Gazateler bişeyler yazılıp çiziliyor. Bodur bakanın ses kaydı çıkıyor oğluna polise ne söylemesi gerektiğinin briefini veriyor.  Bu sırada silviri olmak üzere birçok insan ispatlanmamış deliller ve düzmece kararlarla hapis yatmakta özellikle gazateciler. Bir fikir savunmak suç ise siyaset başlı başına suç sayılmalı. Ne rejimle yönetilirsen yönetil bundan gayri bi farkı yok. Bu eksende türkiye bi yerlere giderken. Hayal kurulamayacak paralardan bahsediliyor. Bu paralar nası oluyor derseniz bakınz etrafınızdaki yapılaşma inşaat yeni yol yeni kaldırım yeni binalar yeni arabalar. Bu para bu imkanlar sizin ağzınıza çalınan bal aslında. Bu tekelin bu baraj duvarının arkasındakini hayal edin sadece.Eğer para yani yolsuzluk yapılan meblağları duyduğunuzda hadi ordan diyorsanız. 

      Asıl işin ilginç yanı bu yolsuzluk soruşturması kapsamında gözaltına alınması gereken ya da sadece ifade vermesi için emniyete davet edilen bir isim var. Bilal Erdoğan başbakanın oğlu. Bir ülkenin başbakanın oğlunun ifadeye çağırlması bak bak bak!! Hele bizim gibi sen benim kim olduğumu biliyor musun cumhuriyetinde. Ortalıkta bu kadar godaman akrabası olduğunu söyleyen memleketinde. Olur bal gibi olur nolmuş? Kimdir sonuçta başbakan bir görevli senin oyunla seçilmiş senin vergilerinle maaşlı bir zat. Sana zart zurt yapamaz haklı olmadığı sürece. Bunları hepsini geçelim kanun önünde ne farkı olabilir. Kanun koyucu değil kanunu koruyucusu olmalı. Ben burda bunları yazarken noldu biliyor musunuz? 9000 yazı ile dokuz bin emniyet mensubu (yargıç, savcı,polis) görev yerleri değiştirildi yani sürüldü, yani fişlendi. Yani tasviye edildi yani cemaat ve akp ortaklığının sözleşmesi 12 yıl sonunda tek taraflı fesh edildi. O isim gelmedi. Savcılar değişti emniyetin yapısı değişti, kat planı bile değişti nerdeyse mevsim değişti. Ondan sonra ondan onların savcılarına gidip lütfedilip ifade verildi. Ki ben buna şahit olmadım; basında yakalıdğım bir ayrıntı değil sadece okuduğum sosyal medyadan. 

      Gece eşimle otururken ankaralı bir arkadaşımdan bir link geldi telefonuma. Açtık ve dinlemeye koyulduk. İlk dinlediğimde gerçekten şok oldum. 2 insan bir tezgahın başına geçmiş. Pişkince yapılan icraatlardan nemalanılmış paraların yönetimini yapıyorlar. Bankalarda tutulamayacak kadar büyük paralar hani hayal ederken zorlanıyoruz ya onlar. Bu bile hayal ederken size yardımcı olabilir. Bankaya koyulamayan meblağlar. Bankacılık düzenleme kurulu varya milletin yastık altı, hasır altı yaptığı zar zor bir ev alıp ondan olan kira gelirini bile takibe alan bi yapı. Sanki ülkede vergi sistemi yokmuş gibi. Aldığın her eşya yiyecek, giyecekte vergi vermiyormuşsuncasına yaşadığımız memlektte.

Bu sonun başın başlangıcı mı yoksa... ya da sonumuzun başlangıcı mı?